Kara Halil Efendi (1804-1880)
Hayatı ve Eğitimi
Mecitözü’nde H.1219 (1804) yılında dünyaya geldi. Tahsil çağına ulaştığında babası Mustafa Efendi’den izin alarak Amasya’da öğrenimine başladı. Burada daha sonra Şeyhülislam olan Hasan Fehmi Efendi ile arkadaş oldu. Bu iki arkadaş İstanbul’a giderek Dar’ul-Hılafet’de yüksek öğrenime devam ettiler. Bu arada devrin seçkin âlimlerinden Vidinli Mustafa Efendi’nin derslerinde bulundular.
Halil Efendi, tatil dönemlerini de boş geçirmezdi. Meşhur Abdurrahman Efendi’nin derslerine devam ederdi. Vidinli Hoca’nın derslerine katılanlar; yüksek, orta ve daha aşağı derecede olmak üzere üç kategoride idiler. Kendi döneminde her beldede müftü, müderris ve naip olarak görev yapan talebeleri vardı. İçlerinde ilmî yönden en dirayetli olanları Mecitözülü Kara Halil Efendi, Eski Zagra’lı Şerif Efendi,Kezubî Hasan Mustafa Efendi ile derslerde ilmî tartışmalar yaparlardı. Kara Halil Efendi, (H. 1250) 1834 yılında yüksek ilimlerden icazet aldı ve rüus imtihanını da kazanarak ilmiye sınıfına katıldı. Bundan sonra kendisinden ders alan birçok yüksek tahsil öğrencisine icazet verdi. Bu arada Fatih Camiinde de dersler vermeye başladı. Derslerinde Vaziye okutuyordu. Kara Halil Efendi derse başlayınca tartışmaya hevesli öğrenciler hep etrafına toplanıyordu. Aralarında hararetli ve çetin mübahaseler oluyordu. Bu öğrencilerin hepsi de seçkin kişilerdi. En âlimi de Ahmet Efendi idi. Kara Halil Efendi, bu öğrencilere tahammül edip sorularına tatminkâr cevaplar vermesiyle ilim dünyasında konuşulur oldu.
Yeni derse çıkan hocalar arasında birinci derecede ün yaptı. Zira ondan önce Fatih Camiinde bu dersi yapan Kezubî Hasan Efendi (Şeyhülislam) ancak üç ders dayanabildi, çeşitli bahanelerle bu görevden çekildi.
İlmî ve İdari Görevleri
1839 yılında ibtida-i hariç derecesiyle Sırrızade Mescidinde Vahid Bey Medresesi müderrisliğine getirildi. Ayrıca fetvahaneye devam ederek müsevvid (raportör) oldu. Hızla terfi eden Kara Halil Efendi 1861’de İstanbul Kadılığı bap naipliği görevini üstlendi. 1864’de müderrislikten sonraki bir üst paye olan mahreç mevleviyyetine yükseldi. 1865’de Askeri Kassamlık görevine atandı. Aynı yıl Ramazan ayında Yenişehir Mevleviyeti görevine getirildi.
1866 yılında Filibeli Halil Efendi’den boşalan Fetva Emini makamına gelen Kara Halil Efendi, Edirne Mevleviyeti görevi ile de taltif edildi. 1867’de Harameyn payesi ve 1868’de İstanbul payesi verildi. Aynı yılın sonlarında Vakıflar Dairesi Müfettişliği görevi uhdesine tevdi olundu. Sonra bu görevden ayrılarak Hacca gitti. 1870 yılında önce Meclis-i Tetkikat-ı Şer’iyye ve ardından Mecelle-i Ahkam-ı Adliye Cemiyeti üyeliğine getirildi.
Mecelle Komisyonu’ndaki Görevi
O yıllarda Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında bir ilim heyeti oluşturularak fıkıh kitaplarından muamelata dair ve zamanın icaplarına uygun olarak “Mecelle-i Ahkam-ı Adliyye” adlı bir eser hazırlanmasına karar verilmişti. Bu hukuk komisyonunun başında elbette Ahmet Cevdet Paşa vardı.
Komisyon üyeleri şunlardır: Ahmet Hilmi Efendi, Seyfettin İsmail Efendi, Filibeli Halil Efendi, Ahmet Hulusi Efendi, Kara Halil Efendi, Ahmed Halid Efendi, İbni Abidinzâde Alaattin Efendi, Ömer Hilmi Efendi, Bağdatlı Muhammed Emin Efendi, Ömer Hulusi Efendi, Yunus Vehbi Efendi, Kırımlı Abdûssettar Efendi, İsa Ruhî Efendi, Abdullatif Şükrü Efendi.
Medeni Hukuk ve Borçlar Hukuku konularını ele alan bu komisyonda Kara Halil Efendi, etkin görev yapmıştır, özellikle 7. kitaptan 11. kitabın sonuna kadar olan konularda kendisinden çok istifade edilmiştir. Bu bölümlerin kararlarının altında imzası vardır. 12. bölümde unvansız olarak hizmet vermiştir. 13-16. kitaplarda‚ Fetva Emini olarak mührü vardır. 1868-1889 yılları arasında faaliyet gösteren Mecelle Cemiyeti,dönemindeki bir boşluğu doldurmaya çalışmış ve bu komisyonda Kara Halil Efendi de önemli görevler yapmıştır.
Ahmet Cevdet Paşa’nın İltifatı
Kara Halil Efendi, Ahmet Cevdet Paşa’nın hocası idi. Bu nedenle Cevdet paşa, hocasına hürmette kusur etmemeye çalışırdı. Onun fıkıh bilgisinden daima yararlanırdı. Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı Fatma Âliye Hanım, “Cevdet Paşa ve Zamanı’’ adlı eserinde Kara Halil Efendi’den bahsederken diyor ki: “Kara Halil Efendi bizim eve geldiğinde selamlık dairesinde bulunduğum zamanlar pederimin herkese yapmadığı surette ikbal ve teşyilerini karşılama ve uğurlamalarını gördüğümde çocukluk hâliyle bakınırken ağalardan bazıları ‘Paşanın hocasıdır.’ derlerdi. Kara Halil Efendi’nin bizim eve iftara geldiği zaman harem dairesinde dahi ‘Paşanın hocası gelecekmiş.’ diye mutattan ziyade itina ve hazırlıklar olduğunu gördüm.” Fatma Âliye Hanım’ın bu anısı bile, Kara Halil Efendi’nin dönemindeki itibarını göstermeye kâfidir.
Siyasi Tavırları
Kara Halil Efendi, ömrünün son on yılında bazı siyasi ve idari toplantılara katılmış, önemli kararların alınmasında rol oynamıştır. İlk siyasi fetvası, Sultan Abdülaziz’in tahtan indirilmesine dairdir. O dönemde Fetva Emini olan Kara Halil Efendi, Mithat Paşa’nın konağına çağırılır. Sultan Abdülaziz Han aleyhinde bir sürü iftira dolu sözler sarf edilerek tahttan azli için fetva verileceğine dair Kara Halil Efendi’den söz alınır. Hatta Mabeyinci Fahri Bey, olayın başka bir boyutuna işaret eder. Ona göre Harbiye Nazırı Hüseyin Avni Paşa, Bahriye Nazırı Ahmet Paşa, Mithat Paşa ve Mütercim Rüştü bir araya gelirler ve Kara Halil Efendi’den Abdülaziz’in hal’ (tahttan indirilmesi) fetvasını hazırlamasını isterler. O da, “Pek münasip olur” diyerek fetvayı hazırlar.
Mithat Paşa, II. Abdülhamit Dönemi’nde yargılandığında bu fetvanın müsveddesini delil olarak öne sürer. Bu olayı tahlil eden Ahmet Cevdet Paşa; “Halil Efendi ulemadan bir zat olduğu hâlde, umur-ı hariciyyece asla malumatı olmayıp, çocuk gibi her şeye aldanırdı. Safdil bir hoca efendi olduğundan havass-ı vükelanın (seçkin devlet adamlarının) yalan sözler ile kendisini aldatacaklarına ihtimal vermeyip hemen fetva vereceğini söylemiştir.” tarzında bir ifade kullanır.
1876 Haziran’ında Meşrutiyet İdaresi için hazırlıklar başlar. Bab-ı Fetva‘da toplanan Meşveret Meclisi’ne katılan Kara Halil Efendi, fetva vermek üzere bir ilim heyetinin teşkilini önerir. Şeyhülislam Hayrullah Efendi’nin yalısında bir araya gelen ve Abdulhamid’in tahta geçmesine Karar veren özel mecliste de Fetva Emini olarak yer alır. Kubbealtı’nda toplanan Vekiller Heyeti (Bakanlar Kurulu) huzurunda V. Murad’ın tahttan indirilmesine dair fetvayı Kara Halil Efendi, Fetva Emini sıfatıyla okur. Meşrutiyetin ilanıyla birlikte Halil Efendi, Meclis-i Mebusan’a ayan üyesi (senatör) olarak girer. Bu görevini vefatına kadar sürdürür.
Kıbrıs konusundaki tavrı da ilginçtir. 2 Temmuz 1878’de Kıbrıs meselesiyle ilgili olarak vekillerin şeyhülislam ve ekibinin katılmasıyla Mabeyn-i Hümâyun’da olağanüstü bir oturum yapılır. Burada Kara Halil Efendi, Anadolu ve Rumeli’de mahiyeti belli olmayan bazı kazançlar karşılığında. Kıbrıs gibi önemli bir toprağın terkinin asla doğru olmayacağını söyleyerek tavrını ortaya koyması, önemli bir vatanseverlik örneğidir.
Şeyhülislam Oluşu
Meclis-i Mebusan’da Ayan olarak göreve başladığı yılda Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi görevinden ayrıldı. Padişah II. Abdulhamid, 1877 yılında onu Şeyhülislam makamına getirdi. Seçkin ilim adamlığı, fıkıhtaki dirayeti nedeniyle Osmanlı Devleti’nin 114. Şeyhülislamı olması, ilim çevresinde olumlu karşılanmıştır. Kazasker Mehmet Şem’i Efendi, onun meşihat makamına gelişine şu beyti ile tarih düşmüştür: Cevherle yazdı Şem’i Mah-ı Receb’de tarih, Müjde.Halil Efendi mesned-i taraz-ı ifta Bu görevi 26 Temmuz 1877’den 4 Aralık 1878 tarihine kadar sürdürdü. Sultan II. Abdülhamit Han, Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesine fetva hazırladığı için Kara Halil Efendiye tam güvenemiyordu. Bu nedenle onun bu görevine 4 Aralık 1878’de son verdi. Ama Ayan üyeliği devam etti. Son yıllarında adeta inziva hayatı yaşadı. Kendini ibadet ve taata verdi. Ayan üyeliği devam ederken 27 Muharrem 1298 (30 Aralık 1880)’de vefat etti ve Fatih Camii haziresine defnedildi. Mecelledeki hizmetlerinin yanı sıra bazı kitaplara yazmış olduğu Arapça takrizleri bilinmektedir. Döneminde yazmış olduğu fetvalarının bir araya getirilmesi bazılarınca düşünülmüş ama bir türlü gerçekleştirilememiştir.
Kaynaklar
• Ahmet Cevdet Paşa, Maruzat, 230 • Ahmet Cevdet Paşa, Tezakir, IV, 9-11 • Altınsu, Abdülkadir, Osmanlı Şeyhülislamları, İLAHÎ AŞKIN SESİ 209-211 • Çorum İl Yıllığı 1967 • Ebu’l-Ula Mardin, Medeni Hukuk Cephesi’nden Ahmet Cevdet Paşa, 16, 18, 20-21, 60, 164 • İlmiye Salnamesi, 208-209 • İspirli, Mehmet, Kara Halil Efendi, DİA, XXIV, 361-362 • Kaşıkçı, Osman, İslâm ve Osmanlı Hukukunda Mecelle, 71-72 • Öztürk, Osman, Osmanlı Hukuk Tarihinde Mecelle, İstanbul 1873, 26-27 *Çorum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından yayımlanan ve Ethem Erkoç tarafından kaleme alınan “ Çorumlu Şeyhülislamlar ve âlimler “ kitabının Aralık 2017 tarihli birinci baskısından alınmıştır.
Ethem ERKOÇ
1950 yılında Çorum’da doğdu. 1969’da Çorum İmam Hatip Okulunu ve Çorum Atatürk Lisesi’ni bitirdi. 1973’de Konya Yüksek İslam Enstitüsünden, 1974’de Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun oldu. Kırklareli Atatürk Lisesi’nde Din Dersi öğretmenliği ile meslek hayatına başladı. Osmancık İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri öğretmenliğinden 1977 yılında Çorum İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri öğretmenliğine atandı. 1987 yılında Arapça dil eğitimi için kısa süreli olarak Mısır’a gitti. Okullardaki kültür etkinliklerinde eksikliği hissedilen tiyatro eserleri konusunda çalışmalar yaptı. 1999 yılında emekli oldu. Yapmış olduğu araştırma, inceleme ve tebliğleri yerel ve ulusal basında çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlandı. Kitap çalışmalarının yanı sıra çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve inceleme yazıları devam etmektedir. Evli ve dört çocuk babası olup Arapça ve İngilizce bilmektedir.
Yayımlanmış Eserleri
• Çorum İli ve İlçeleri • Nikonya’dan Çorum’a (Roman) • Suheyb-i Rumi • Yusuf Bahri Efendi • Çorum Evliyaları (Ali İzzet Efendi’nin Tezkire-i Makamat adlı eserinden sadeleş-tirme) İlaveli 3. Basım • Elvan Çelebi • Arapça Kelime ve Cümle Yapısı • Zekat Rehberi (2. Basım) • Hayat Çizgisi (Tiyatro) • Gurbet Yuvası (Tiyatro) • İkinci Ömer (Tiyatro) • Selahattin Eyyubi (Tiyatro) • Yedi Sekiz Hasan Paşa (2. Basım) • Aşık Paşa ve Oğlu Elvan Çelebi • Mazlumoğlu Hacı Halil Ağa • Anadolu’da Bir Köy Odası Hatışoğlu Konağı • Sahabe Evliya Ulema Yurdu Çorum • Ebu Talib’in Müslümanlığı (Ahmet Feyzi’nin Feyzü’l-Vahib fi-Necat-i Ebi Talip adlı eserinden sadeleştirme) • Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Çorum Yöresi • Necmi Şamlı • Çorum Fatihi Danişmend Ahmet Gazi (Tiyatro) • Piyeslerim • Taşralı Yazar • İskilipli Atıf Hoca-Hayatı Düşünceleri ve İdamı • Çorum’da Sahabe Evliya Ulema Makamları • Çorumlu Şeyhülislamlar ve Âlimler